VEZİRKÖPRÜ YAŞAM GAZETESİ
BAŞKAN EDİS'TEN BELEDİYE KİRACILARINA AĞIR HAKARET
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmalarında; "AK Parti'nin kurucusu da sahibi de milletimizin ta kendisidir. Önce gönül kazanacağız, sonra oy isteyeceğiz. Basın ve sosyal medya mecraları gönül kazanma faaliyetleri yürüttüğümüz siyasetimizin sadece tescil ve duyuru yeridir. Yapmamız gereken her bir insanımızın kapısını çalmak, kalplerde yer edinmektir. Genel merkezimiz layıkıyla çalışacak ki, il teşkilatlarımız şevkle sahaya çıksın. Genel başkanından sandık görevlisine ve üyesine kadar uzanan bu siyaset tarzı AK Parti'yi iktidara taşımıştır. Bu çizgiden uzaklaşırsak önce milletimizle gönül bağımızı zayıflatır ardından sandıktaki desteğimizi kaybederiz. Bugüne kadar binbir emekle oluşturduğumuz kazanımlara sahip çıkmak hem de Türkiye'yi çok daha ileriye taşımak için Cumhur İttifakı ve AK Parti'yi güçlü tutmalıyız" diyor.
Gelde bunu bizim Vezirköprü Belediye Başkanı Sayın İbrahim Sadık Edis'e anlat. Belediye başkanı dediğin memleketini kalkındırmak için çaba sarf eder, 20 Yıllık Gazetecilik yolculuğumuzda gayemiz haberlerimizle Vezirköprü'ye hizmet olmuştur. Bu anlamda ilçemiz adına birçok sorunun çözümüne katkı sağladık. Ancak son dönemde artan sıkıntılarla beraber dile getirdiğimiz haberler nedeniyle Vezirköprü Belediyesi kiracısı olmamızı kullanarak artan baskılara maruz kaldık. Bu baskılar Başkanın Sosyal Medya hesabından Yetim hakkı vurgusuyla yaptığı ve sonrasında bize ulaşan "Sözleşme Yenilememe" tehtidi ile devam ediyor.
Bizim kimseyle derdimiz yok , Siyasetle hiç işimiz olmaz. Vezirköprü halkı her dönem Ak Partiye tam destek verdi. Burada vatandaşlar desteğini şahsa değil Ak Partiye verdi bunu herkes biliyor. Bu desteği kendisine verildiğini sanan Vezirköprü Belediye Başkanı elindeki bu güçle insanlara tepeden bakıyor vatandaşı ve esnafı ezmeye çalışıyor. Makamın gücünü kullanarak görevini kötüye kullanıyor. Bu konuda şahit olduğumuz bir çok rahatsızlık var.
OKUYUCULARIMIZ KUSURA BAKMASINLAR BELEDİYE KİRACISI OLMAMIZI YETİM HAKKI İFADESİYLE PAYLAŞMASI GENİŞ AÇIKLAMA İSTEYEN AĞIR BİR HAKARETTİR. BU BASKI SÜRECİNİN NASIL GELİŞTİĞİNİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTİYORUM
31 Mart yerel seçimlerinden önce Ak Partiden aday adaylığını açıklayan Sayın Adem Tuncer Parti binasında basın açıklması yaptı, buradaki açıklamasını bizlerde yerel basın olarak haber yaptık. Seçimlerden sonra Başkan seçilen Edis, benim bundan sonra yerel basınla işim olmaz" dedi. Niye diye sorduğumuzda "Siz Adem Tuncer'i desteklediniz" deyip bize cephe almaya ve baskı uygulamaya başladı.
2019 Kurban Bayramında kurbanlığımı kestirmek için mezbahaneden paramı yatırdım fişimi alarak sıra beklemeye başladım sıra bir türlü gelmiyordu fiş almadan para yatırmadan en önlere geçip Kurbanını kestirenleri görünce dayanamadım sosyal medya hesabımdan buranın düzelmesi için bir paylaşım yaptım. Sen misin paylaşan Bayram sonu sabah Fen işlerinden iki kişi gazetemize gelerek sağı solu metrelerle ölçmeye başladı hayırdır arkadaşlar ne oldu dedim, "biz emir kuluyuz" dediler. Bende yukarı başkanın yanına çıktım hayırdır başkan sıkıntı ne dedim "şikayet var" dedi. Nereyle ilgili dedim Fen işlerinden öğren dedi, başkan açık konuş dedim merdivenin üstüne yazane yapmışsın dedi, bende iyide aşağıyı yağmur suyu basıyor dedim siz belediye olarak çatısını yaptıız her hangi bir tehlikeye karşı giriş yüksek olduğu için birileri düşmesin aşağıya kedi köpek girmesin diye güvenlik açısından yanlarını sizin bilginiz doğrultusunda pimapenle kapattım. İki senedirde kullanıyorum şimdimi şikayet oldu dedim önemli değil deyip pimapenleri söktürdüm. Ve işimizi haberlerimizi yayın ilkelerimiz doğrultusunda yapmaya devam ettik. Ancak haberlerimizi yine beğenmeyen Edis bu seferde taksi durağını getrip gazetenin girişini kapattı. Buna da aldırmayarak haberlerimizle halkın sesi olmaya devam ettik. Baskıların bir işe yaramadığını gören Başkan en sonunda sosyal medya hesabından sözleşmemi yenilemeyeceğini söyleyerek ve evrağı göndererek baskılarına devam ediyor.
SAYIN BAŞKAN'A SORUYORUZ
Bahse konu yer Düğün salonuydu, ikiye bölünerek yapılan ihalede birinde biz diğerinde ise başka yerel gazete ve matbaa faaliyetlerini yürütmekte. Belediyenin altında arşiv olacak atıl vaziyette yerler varken, kasıtlı olarak Gazetelerden biri ile sözleşme noktalanırken, diğeri ile sözleşmenin devam etmesi zaten Başkanın ard niyetini gözler önüne seriyor. Önce bu haksızlığın izahı gerekir.
Sayın Başkan buranın ihalesini açan sensin, ihale fiyatını belirleyen sensin, Belirlediğin ihale koşullarını karşılayarak Belediye kiracısı olduktan sonra atıl vaziyette ki alanda o kadar masrafı yaptıran sensin şimdi ben 20 kişiye istihdam sağlayacak tonlarca ağırlığındaki makineleri ve bu tesisi kuracağım bir Sanayi mi yaptın Organize Sanayi Bölgesimi kurdun ki Sosyal Medya hesabındaki paylaşımında Belediyenin kiracısı olmamızı "Yetim Hakkını Yedirmem" diye süsleyerek Baskını gizlemene gerek yok, Haberlerini beğenmedim çık buradan demen uygun olur. Yetim hakkı dersen bu ifade Belediyenin tüm kiracılarını yetim hakkı yiyenler olarak görmeye gider. Bu söylemin belediyenin kiracılarına büyük hakarettir İhaleye girerek kiralamışım kiralarımı da ödüyorum. Belediyenin bütün kiracılarını çıkararak yetim hakkından kurtulmayımı düşünüyorsun. Eğer Belediye mülkünde kirada oturmak yetim hakkı ise sende benim üstümde oturuyorsun sende yetim hakkı üzerinde oturmaktan vazgeç. Her hafta kiralık dükkan ilanı vermenizden başımız ağrıdı insanları yetim hakkı yemeyemi davet ediyorsunuz. Yediğiniz yetim haklarını biz atıl vaziyette ki dükkanlardan, yollardan, her geçen gün başarısızlığınızla azalan nüfusumuzdan anlıyoruz. İnsanların hayatını yemişsiniz, Tırnaklarımızla Vergimizi vererek emekle kazandıklarımıza yetim hakkı yiyerek kazanıldı demek sizin haddinize değil.
Bu zor dönemde esnafın yaşadığı sıkıntılar Türkiye gündemindeyken Makamınızı baskı aracı olarak kullanarak Basını susturma gayretinizin bir anlamı yok. İflas etmiş yönetim anlayışınızla bu gemi gitmiyor demir atması bir yana batıyor bu gemi. Temennimiz Ak Parti gücünü hoyratça kullanan bu yönetim anlayışlarına İlçemiz ile beraber tüm Türkiye'de son verilmesi.